23 Ekim 2011 Pazar

ALMA izlenimlerim...

Herhalde son birkaç haftadır beni en fazla heyecanlandıran şeydi ‘ALMA’! Daha önce MSA’da okulun birkaç tanıtımında bulunmuştum. Oradan edindiğim bilgilerin ve kendi araştırmalarımın sonucunda iyi bir okul olduğunu zaten biliyordum… İtalya bana hep çekici gelmiştir. Tarihini bu derece koruyabilmiş ve geçmişine saygı duyan ülkeler her zaman beni cezbeder. İtalya yemek kültürünün de en gelişmiş olduğu ülkelerden biri… Her bölgesinde farklı yemek kültürlerini görmeniz mümkün ve her bölgenin yeme alışkanlıkları kendi içinde başlı başına ayrı bir değer…



ALMA da İtalya’nın en iyi mutfak okulu olarak gösteriliyor. Dünya sıralamasında da üst sıralarda yer alıyor.  Hele ki MSA’da,  ALMA şeflerinden Bruno Ruffini’nin İtalyan yemekleri demosuna katıldıktan sonra kafamdaki tüm soru işaretleri kayboldu. Artık emindim. Bu okula gitmeli ve İtalya’da 8 ay geçirmeliydim. İtalyan mutfağını en ince ayrıntılarıyla öğrenmeliydim. Tereddüt etmedim ve gelmeye karar verdim...

Ve şimdi Colorno’dayım; ve işte ALMA’dayım… Bologna havaalanından sonraki 1.5 saatlik yolculuk sonunda küçük ama oldukça sevimli, pek yabancılık hissetmediğim minik bir İtalyan kasabasının ortasındayım... Karşımda dev bir saray, (ki bu saray önümüzdeki birkaç ayı geçireceğim okulum….) ve yanında küçük tarihi köprünün altından akan ince bir nehir… İlk bakışta şiir gibi görünen bir kasaba. Saat başı sarayın ve etraftaki kiliselerin çanları çalıyor. Mutluyum ve garip bir huzur var içimde. Umarım hep böyle devam eder…


Akşam yemeğini ALMA yetkilileri ve bir süre aynı sınıfı paylaşacağımız 12 kişilik Amerikalı grupla birlikte yedik. (Sınıf 8 Türk öğrenci, 12 Amerikalı öğrenciden oluşuyor)  Okul yetkilileri Candida ve Laura bizi karşıladı. Gösterdikleri samimiyet ve ilgi çok dikkatimi çekti. İtalyanlar gerçekten nezaketi bilen ve cana yakın insanlar. Bunu bu tanışma yemekğinde ve bu küçücük kasabada geçirdiğim ilk 5 - 6 saatte hemen anladım. Candida ve Laura’nın ardından şef Bruno Ruffini geldi. Zaten Türkiye’de tanışıp biraz muhabbet etmiştim. ALMA’ya gelmeye karar vermemdeki en etkili kişiydi, ne kadar doğru bir karar verdiğimi bu yemekte de kanıtladı. Oldukça sıcak ve ilgili bir şef. İlerleyen günlerde daha net göreceğim….Yemekte İtalyan mutfağının faklı çeşitlerinden örnekler önümüze geldi ve hepi lezzetliydi. Yemek bitince evlere dağıldık.

ALMA’da öğrenci olarak geçirdiğim ilk gün daha önceki okullarımın ilk günlerinden oldukça farklıydı. Zaten okul da bugüne kadar gittiğim okulların hepsinden farklıydı. Aşçılık okulu ne daha önce okuduğum gazeteciliğe ne de başka bir şeye benziyor. Hele mutfak okulunu böyle gösterişli  bir sarayda okumak hiç kuşkusuz bambaşka. Dev sarayın ağırlığını üzerimde hissetmedim desem yalan olur… Etkileyici. Okulla ilk göz temasımız aslında omuzlarıma ağır bir yükün bineceğini fazlasıyla hissettirmişti… İlk kapıdan geçip sarayın bahçeye açılan kapısını önünde durduğumda dev bir bahçe önüme serildi. Muhteşem bir manzara… ALMA beni her dakika daha da heyecanlandırıyor…



İlk gün aşçı kıyafetlerimizi aldıktan sonra birbirimiz daha iyi tanımak için küçük bir toplantı düzenlendi ve okulun yöneticileri ve kurucuları kendini tanıttı. Arkasından yemek yedik ve Laura okulun kurallarını anlattı. Okulun kuralları saymakla bitmiyor. Giyim kurallarından mutfak kurallarına kadar sayfalarca kağıt elimde, Laura okurken takip ettim. Okulun fazla disiplinli olduğu belli. Zaten bu his okulun kapısından girer girmez sizi sarıyor. Aşçılık disiplin gerektiren bir iş. Türkiye’deki mutfaklar çoğu zaman kural tanımasa da,  Avrupa bu konuda da Avrupalılığını gösteriyor.

Okulla ilgili izlenimlerimi en kısa şekilde böyle özetleyebilirim… Bundan sonraki paylaşımlarda okulla ilgili olarak gerek okul içinde uyguladığımız farklı bazı reçeteler, gerek bölge gezileri ve gerekse de tattığım değişik lezzetleri paylaşacağım. Ama okul sürecinin dışında günlük hayattan da farklı şeyler yazacağım…

1 yorum:

  1. hocam,merhaba..ben msa'lı bir chef adayıyım ve okul bittikten sonra ALMA'ya gelmeyi ve eğitim almayı düşünüyorum. Orda eğitim almış biri olarak seninle konuşmak istiyorum. iletişim sağlamak mümkün müdür acep diye soracaktım :)

    YanıtlaSil